Category Archives: Sürdürülebilirlik

Karanlığın Kodları Karanlıkta Diyalog’da…

Duyularınızdan birini kaybedip 4 duyulu kaldınız mı hiç?

Geçen hafta İstanbul’da Gayrettepe Metro istasyonunda bulunan Karanlıkta Diyalog turuna katıldım ve deneyimlediğim şeyin ‘gözlerimi zifiri karanlıkta kaybedip 4 duyulu kalakalmak’tan başka bir izahı yoktu.

Hayatlarımıza ana karnında karanlıkta başlarken ve kendi yaşamımızın karanlık bir toprakta son bulacağını bilirken aydınlığa yani gözlerimize ne kadar bağımlı olduğumuzu anladım.

Bizlerin yaşam döngüsünde Karanlık(Doğum öncesi bulunduğumuz yer)-Aydınlık-Karanlık(Ölüm ile konacağımız yer) var iken çevremizde onları görmemekte engellileştiğimiz görme engelli insanlarımızın yaşam döngülerinin Karanlık-Karanlık- Karanlık olduğunu fark ettim.

Aklımıza yalnızca bilinmezlik ve korku getiren Karanlığın bilmediğimiz başka yönleri var mıydı? Ne şanslıyım ki ben o kodları buldum ve sizlerle paylaşmak istiyorum.

_origin_Dark-Wallpapers-Full-HD-1

Kod 1: Empati:

Karanlıkta empati düzeyi daha yüksek çünkü tamamen kalbinizle düşünüyorsunuz.

Kod 2: Koşulsuz Saygı:

Karanlıkta yanınızdaki hiç tanımadığınız insanlara onu hiç görmeden dahi saygıyla yaklaşabiliyorsunuz.

Kod 3: Yardım/destek duygusu:

Karanlıkta hiç tanımadığınız bir insanın kolundan destek alabiliyorsunuz, dokunmak normalleşiyor.

Kod 4: Sezgi:

Karanlıkta iken tam olarak tarif edemediğim bir şekilde sezgilerinize güvenerek hareket etmeye başlıyorsunuz, yani pusulanız gözleriniz değil kulaklarınız ve hisleriniz oluyor.

Kod 5: Düşünme:

Karanlıkta görmeyince görsel dikkat dağıtıcı unsurlar ortadan kalktığı için düşünme süreçleri artış göstermeye başlıyor.

Kod 6: Dinleme:

Karanlıkta görmediğiniz için insanı sanki normal kulakla değil, can kulağıyla dinliyorsunuz. Çünkü kulaklarınız, gözleriniz yerine geçmeye başlıyor. Dinlemek, verimli hale geçiyor.

Kod 7: Kendin olma:

Karanlıkta insanları görmeden, onları fizikselliğine göre yargılamadan iletişim halinde olduğunuz için sadece ne hissettikleriniz ön plana çıkıyor.

Kod 8: Diyalog:

Diyalog varsa karanlık yoktur.

Karanlıkta Diyalog (Dialogue in the Dark) Hakkında

Dünya üzerinde 135 kentte 8 milyondan fazla insana ulaşan Karanlıkta Diyalog (Dialogue in the Dark), 20 Aralık 2013’ten itibaren Gayrettepe Metro İstasyonu’ndaki Karanlıkta Diyalog Sergi Alanı’nda ziyaretçilerle buluşmuş bir sosyal girişimdir.

İstanbul Social Enterprise tarafından hayata geçirilen Karanlıkta Diyalog İstanbul bugüne kadar 70bin kişi tarafından deneyimlenmiş ve 20 görme engelliye istihdam sağlamış sürdürülebilir bir projedir.

Ziyaretçilerin, görme duyularını kullanmadan tamamen karanlık bir ortamda görme engelli rehberler eşliğinde görme engellilerin dünyasını içselleştirebilmesi, dünyayı onların gözünden görmesi için eşsiz bir deneyim sağlamaktadır.

Detaylı bilgi için: www.dialogistanbul.com

Sürdürülebilir Markalar Konferansı 2013’ten Görüntüler

1 23 4 5 7 9 11 12 13 14

Geleceğin söz sahibi: Sürdürülebilirlik

Dün Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından Amerika merkezli Sustainable Brands işbirliği ile gerçekleştirilen Sürdürülebilir Markalar Konferansı’na katıldım. Oldukça güzel hazırlanan bu organizasyona katılım yüksekti. Dünyanın önde gelen firmalarının sürdürülebilirlik, marka stratejisi, tasarım ve iletişim yöneticileri; sivil toplum örgütleri ve akademi mensupları; fikir önderleri, Sürdürülebilir Markalar Konferansı 2013’te biraraya geldiler.

Sürdürülebilirlik, Türkiye’de yeni bir kavram. Sürdürülebilirlik konusu üzerinde çok konuşulacak, gündemleri, firmaları oldukça meşgul edecek bir konu haline gelecek.

Konferansta aldığım notlar aşağıdadır. İyi okumalar.

10

-Tüketici davranış analizleri, şirketlerin ne yapacağına ışık tutuyor.

-Tüketiciler, sevdikleri markaların topluma değer katan markalar olmasını istiyor.

-Markalar, artık sürdürülebilir iş modeline göre yönetilecek.

-Bugün artık iş dünyasının gündeminde, hızlı nüfus artışı, çevresel etkiler ve toplumsal refah konuları var.

-Markalar, sürdürülebilir yaşam, sürdürülebilir tüketim ve sürdürülebilir üretimi yöneten hale gelmeye başladı.

-Markalar, tüketici profilini etkileyen ve değiştiren konumda.

– Markalar, sadece birer logo değil, geleceğin bir temsilcisi.

-Değişim kendiliğinden olmaz, hepimizin seçimleri ile olur.

-Her marka oynayacağı rolü seçmeli.

-Sürdürülebilir marka nedir? İnsanlar ile insanlar için çalışmaktır.

-Markanız, kimliğinizdir. Gelecek için değişim, marka devrimiyle gelecek.

-Birey olarak sizin ve markanızın yaratacağı devrim ne?

-Güçlü markaların gücüne inanın, onlar dünyayı değiştirebilirler.

-Yapılan tarım uygulamaları değiştirilmezse, 2025’e kadar dünyadaki toplam tarım alanının %70’i kaybedilecek.

-Markaların amacı ile sürdürülebilirliğini iç içe getirince buna marka-sevgi anahtarı deniyor.

-Sürdürülebilir hedefler, güçlü markalar ile yaratılır.

-Sosyal değişim için, markalar önemli bir araçtır.

-Bugünün marka liderleri, geleceği şekillendiriyor.

-Sürdürülebilir tarımın arkasında aslında tutku dolu çiftçiler yatar.

-Sürdürülebilirlik, markaların vicdanı olmaktan çıkıp iş modeli haline gelmeli.

-Sürdürülebilir hedefler ile güçlü markalar yaratılabilir.

-Business is not merely a science. Business is a hard art.

-Sürdürülebilirliğin kalbinde işbirliği var.

-İyimser bakış açısına sahip olanlar, gelecekte daha başarılı olacak.

-Sürdürülebilirliğe, sadece CEO’nun inanması yeterli değil. Sürdürülebilirlik sadece şirketin DNA’sında değil, çalışanların da DNA’sında var olmalı.

-Sürdürülebilirlik, hem kazandıran, hem de doğaya ve insanlığa pozitif geri dönüşler yaptıran bir iş modelidir.

-Markaların, karlılığın ötesinde amaçları olmalı.

-Tüketicinin zaman kavramı ve tanımı değişiyor.

-Günümüzde tüketici, yaşadığı koşullara karşı kendi çözümlerini üretmeye çalışıyor.

-Tüketicinin hayatını kolaylaştıran markalar, sürdürülebilir başarı elde edebilir.

-Zaman değişiyor, en önemlisi değerler değişiyor.

-Alışveriş alışkanlıkları son 20 yılda değişti. İstediğim kadar, istediğim zaman. Tüketim revaçta.

-Bir markanın alınması için 4 kez denenmesi gerekiyor.

-Artan seçenekler, tüketicinin işini zorlaştırırken, e-ortam satın alma karar sürecini kolaylaştırıyor.

-Araştırmalara göre bir marka hakkında 1 olumsuz yorum ile %36 oranında tüketicilerin satın alma kararları etkileniyor.

-Markaların hasar görmüş itibarını onarması için ortalama 3,9 yıla ihtiyacı oluyor.

-Shopnography: Tüketicinin alışveriş sürecini takip ederken etnografi ile alışveriş deneyimi bir arada değerlendirilmeli.

-Ancak ve ancak çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik bir denge içerisinde sağlandığında sürdürülebilir gelişme sağlanabilir.

-Akıllı telefonlar, normal telefonlara göre satın alma kararında 5 kat etkili.

-Sürdürülebilirlik bir yolculuktur, ulaşılması gereken bir durak değil.

-Değer zincirinde farklı partnerler ile sürdürülebilir bir konsept oluşturmak isteniyor.

-Sürdürülebilirlik konusu, şirketlerin stratejilerine gömülü bir hale gelmeye başladı.

– Markaların gelecekteki iletişim tasarımlarında deneyimi tüketicilerle birlikte tasarlama ve değer yaratma var.

-Sadece ticari marka olmak yetmez, tüketicinin kalbini okuyarak güven markası olmak önemli.

-Toplumun %64’ü markaların sürdürülebilirlik için devletten daha çok sorumluluk alması gerektiğini belirtiyor.

-Vodafone, e-faturaya geçen müşterileri sayesinde 8 Eyfel kulesi boyunda kağıt tasarrufu sağlamıştır.

Sürdürülebilirlik için, var olan güveni korumalı ve tüketiciyle ilişkiyi her gün yeniden yaratmalıyız.

-Değişim denince akla ilk olarak ‘Zor’ geliyor.

-Karar vermenin %95’i bilinç dışı gerçekleşiyor.

-Düşük karbonlu kalkınma, önümüzdeki yılların anahtar sözcüklerinden biri.

-2012 Türkiye tüketim araştırması sonuçlarına göre tüketiciler için yeşil ürünler, geri dönüşümlü poşetler. Yine bu araştırmaya göre, yeşil ve çevre dostu bu ürünleri kullanmaktaki en büyük engel, Yüksek fiyat. Tüketiciler cam sektörünü, en yeşil sektör olarak görüyor.

-1 kg pamuk dokuma üretimi için 2700 lt temiz su kullanılıyor. Gelecekte pamuk üretimi düşecek, dolaylı olarak modayı, kullanılan hammaddeleri etkileyecek.

-2030 yılında orta sınıf sayısı şuan olanın 3 misli olacak.